Ekmeğin kökenleri, insanlık tarihinin derinliklerine uzanır. Tahılların tarımla üretilmeye başlamasıyla birlikte, insanlar buğday, arpa gibi tahılları öğütüp suyla karıştırarak hamur elde etmişler ve bu hamuru pişirerek ilk ekmekleri yapmışlardır. Başlangıçta taşlar arasında öğütülen tahıllar, zamanla daha gelişmiş değirmenlerle öğütülmeye başlanmıştır.
Mısır uygarlığı, ekmek yapımında oldukça gelişmiş bir kültüre sahipti. Farklı buğday çeşitleri kullanarak ve ekmeğe çeşitli malzemeler ekleyerek zengin bir ekmek çeşidi geliştirmişlerdir. Roma İmparatorluğu döneminde ekmek, halkın temel besini haline gelmiş ve ekmek dağıtımı siyasi bir sorun haline gelmiştir. Orta Çağ’da ekmek, feodal sistemde köylülerin temel besini olarak öne çıkmıştır. Sanayi Devrimi ile birlikte ekmek üretimi daha endüstriyel bir hal almış ve büyük fırınlarda üretilir hale gelmiştir.
Günümüzde ekmek, dünyanın her yerinde tüketilen ve farklı kültürlere özgü çeşitlere sahip olan temel bir besindir. Tam buğday ekmeği, çavdar ekmeği, kepekli ekmek gibi sağlıklı ekmek çeşitleri de popüler hale gelmiştir. Ekmek, sadece besin değeriyle değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal bir değere de sahiptir.